Mimari, tasarım ve sanat odaklı bir ortak çalışma ve işbirliği topluluğu olmanın yanı sıra bir sergi alanı, bir yaratıcı atölye, akademik bir araştırma platformu, müzik için bir mekan ve hayat ile iş pratiklerini bir araya getiren bütüncül bir çalışma alanı olarak tanımlanan The Circle, Eylül’de açılışını gerçekleştirdiği Slovenyalı sanatçı Joni Zakonjšek’in “Kalp Olmak Ne Ola?” sergisinden sonra, 1 Kasım saat 19:30’da Profesör David Turnbull’un kurucusu olduğu, son on yıldır Doğu ve Batı Afrika’da etkin ve sürdürülebilir su toplama sistemleri inşa eden PITCHAfrica projesi kapsamında tasarlanmış modeller, çizimler, fotoğraf ve videolardan oluşan “Havza: Bir Su Hikayesi” sergisine ev sahipliği yapacak. Sergi ayrıca Türkiye’de doğa-insan ilişkisi ve bilhassa da su kaynakları üzerine çalışmalar yürüten Sinem Dişli’nin “Aşina Olanın İmalatı” adlı video işini de içerecek. The Circle’da ziyaretçilerle buluşacak “Havza: Bir Su Hikayesi” sergisi, su sorunu konusunda farkındalık yaratmaya ve ekolojik çözümler sunmaya yönelik bir sempozyumla da desteklenecek.
2 Kasım Cuma günü İTÜ’nün ortak organizasyonu ile İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde gerçekleştirilecek olan sempozyum, 16:30’da David Turnbull‘un konuşmasıyla başlayacak. Ardından Selçuk Avcı ve Yüksel Demir (İTÜ) yönetiminde Aslıhan Demirtaş (Kadir Has Üniversitesi), Akgün İIhan (Boğaziçi Üniversitesi), Pınar Mengüç (Özyeğin Üniversitesi), Nevzat Sayın ve Zuhal Ulusoy (Bilgi Üniversitesi)’un yer alacağı bir panel ile tamamlanacak.
Afrika’nın bütün kıta nüfusunun ihtiyaç duyduğu suyun 13 katı kadar yağmur alması ve aynı zamanda yaklaşık 400 milyon kişinin güvenli içme suyu erişimine sahip olmaması arasındaki dramatik ilişkiden yola çıkan Profesör David Turnbull kuruculuğundaki PITCHAfrica projesi, su kaynakları konusunda bilinç yaratarak kendine yeten “su toplama sistemleri” kurmayı ve Afrika’daki su kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyor. SU-BANKALARI adını verdikleri sistemi kullanarak su krizinin yaşandığı birçok bölgede su havzaları oluşturan PITCHAfrica, sadece Afrika’da değil, suya ihtiyaç duyulan her yerde okullar, stadyumlar gibi mimari yapıların bir SU-BANKASI’na dönüştürülebileceğine inanıyor ve tek bir coğrafyayla sınırlı olmayan, iyileştirici bir tasarlama-inşa etme biçimi olarak karşımıza çıkıyor.
Kar amacı gütmeyen PITCHAfrica kapsamında, şu ana kadar birçok yenilikçi projeye imza atılmış, büyük ve küçük ölçekli mimari çözümler üretilmiş. PITCHAfrica’nın Kenya’da 2012’de The Zeitz Foundation işbirliğiyle kurduğu ilk SU-BANKASI Okulu, USGBC tarafından “Yeryüzündeki En Yeşil Okul” olarak tanımlanmış. SU-BANKASI Okulları, Danimarka merkezli SUSTANIA tarafından dünyadaki en iyi 100 sürdürülebilir çözüm projesi arasında gösterilmiş ve 2013 Buckminster Fuller Challenge’da INTERFACE destek ödülünü kazanmış. PITCHAfrica’nın ilk SUBANKASI Kampüsü, Londra Tasarım Müzesi tarafından “2015 Yılının En İyi Tasarımları” arasında seçilirken, bu proje kapsamında bir futbol stadyumu ve bir okul, yağmur suyu toplama merkezine dönüştürülmüş ve “Ekolojik Çevre Merkezi” kurulmuş. PITCHAfrica kapsamında büyük çaplı projelerin yanı sıra, küçük yerleşim birimlerinde ve ev ölçeğinde de yağmur suyu toplama sistemleri inşa etmiş. Örneğin, bir paraşüte benzeyen ve“rain-chute” adı verilen kolay uygulanabilir yağmur suyu toplama sistemi gibi… Proje kapsamında aynı zamanda su kaynaklarına erişimin önemi konusunda birçok yerde eğitim gerçekleştirilmiş.
1 Kasım’da The Circle’da açılışını gerçekleştirecek olan “Havza: Bir Su Hikayesi” sergisi, Türkiye’de doğa-insan ilişkisi ve bilhassa da su kaynakları üzerine çalışmalar yürüten Sinem Dişli’nin “Aşina Olanın İmalatı” adlı video işini de içeriyor. Fırat Nehri’nin yukarıdan çekilmiş halini gösteren ve hiçbir görsel efekt içermeyen bu video, nehrin akışının insanlar tarafından değiştirilmesi sonucunda nehrin birdenbire temas halinde kaldığı topraklar ve canlılarla herhangi bir bağ içermemesinin ulaştığı sürreal boyutları gösteriyor ve bizi, doğanın insan zihnindeki kategorilere uymayan, bir başlangıcı ya da sonu olmayan akışı üzerine tekrar düşünmeye davet ediyor. Fırat Nehri örneğinde suyun sınırlandırılması ve döngüsel akışkanlığının durdurulması, suyun yüzey alanını genişletmekte ve hızla buharlaşmaya yol açarak, nehrin geçtiği sınırın hemen yanındaki bölgelerde büyük bir kuraklığa sebep olmaktadır.
Doğru ve sürdürülebilir çözümlerle her yerin bir “su havzası”na dönüştürülebileceğini gösteren bu sergi, su sorunu ve su hakkı üzerine düşünen mimar, tasarımcı ve akademisyenleri bir araya getirerek konuyu tartışmaya açmayı ve Türkiye’deki benzer çözümlere önayak olmayı amaçlıyor. Sergi, Kumbaracı Yokuşu, Tercüman Çıkmazı’nda yer alan ve Avcı Architectsöncülüğünde Selçuk Avcı, Sanja Jurca Avcı, Markus Lehto, Eda Çarmıklı, Yüksel Demir, Kemal Seyhan, Nurgül Türker, Dilara Tekin Gezginti ve Yunus Tonkuş tarafından kurulan The Circle’da 1 Kasım – 2 Aralık 2018 tarihleri arasında ziyarete açık kalacak.